Draxxin KP
Enjeksiyonluk Çözelti
Veteriner Sistemik Antibakteriyel
Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır
BİLEŞİMİ: Draxxin KP enjeksiyonluk çözelti, her ml’de etkin madde olarak 100 mg tulatromisin ve 120 mg ketoprofen ve stabilizör olarak 5 mg monotiyogliserol içeren berrak, renksiz ila sarı ila yeşil-sarı renkli bir çözeltidir.
Farmakodinamik Özellikler:
Tulatromisin fermentasyon yoluyla elde edilen yarı-sentetik bir makrolid grubu antimikrobiyel bir ajandır. Diğer pek çok makrolidden üç amin grubuna ve uzun bir etki süresine sahip olması ile ayrılmaktadır. Bu nedenle kimyasal alt grup triamilid içinde yer almaktadır. Makrolitler, bakteriyostatik etki tarzına sahiptirler. Bakterinin ribozomal RNA’sına seçici bir sekilde bağlanmak sureti ile protein sentezini inhibe ederler. Translokasyon prosesi sırasında ribozomdan peptidyl-tRNA’nın ayrısımını stimüle etmek yoluyla etkin olurlar. Tulatromisin, sığırda solunum yolu hastalıkları ile çok yaygın biçimde ilişkilendirilen Mannheimia haemolytica, Pasteurella multocida, Histophilus somni ve Mycoplasma bovis bakteriyel patojenlerine karşı in vitro aktiviteye sahiptir. Histophilus somni’nin bazı izolatlarında minimum inhibitör konsantrasyonu (MIK) değerlerinde artış gözlenmiştir. CLSI (Klinik ve Laboratuvar Standartları Enstitüsü), sığır solunum yolu kaynaklı M. haemolytica, P. multocida, ve H. somni ‘ye karşı tulatromisin için klinik MiK eşik değerler- ini ≤16 µg/ml “duyarlı” ve 264 µg/ml “dayanıklı” olarak belirlemiştir. CLSI ayrıca bir disk difüzyon yöntemine dayalı olarak tulatromisin için klinik eşik değerler de yayınlamıştır (CLSI belgesi VET08, 4. basım, 2018). Ne EUCAST ne de CLSI antibakteriyel ajanların veteriner Mycoplasma türlerine karşı test edilmesi için standart yöntemler geliştirmemiş olduğundan yorumlama için kriterler belirlenmemiştir.
Makrolidlere karşı direnç ribozomal RNA’yı (rRNA) veya bazı ribozomal proteinleri kodlayan genlerde mutasyon; 23S rRNA hedef bölgesinin genellikle linkosamidler ve B grubu streptograminler (MLSB direnci) ile çapraz direnç ile sonuçlanan enzimatik modifikasyonu; enzimatik inaktivasyon veya makrolid eflüksü (makrolid’in hücre disina atılması) yoluyla gelişebilir MLSM direnci konstitutif (yapısal) veya uyarılabilir olabilir. BRD patojenleri arasında direnç kromozomal veya plazmidkodlu olabilir ve transposonlar, plazmidler, integratif ve konjugatif ögeler ile bağlantılı ise transfer edilebilir. Buna ilaveten, Mycoplasma’nın genomik plastisitesi yatay transfer veya büyük kromozomal fragmanlar tarafından arttırılır. Antimikrobiyal özelliklerine ilaveten, tulatromisin deneysel çalışmalarda bağışıklık düzenleyici ve antiinflamatuvar etkiler de göstermektedir. Sığır polimorfonükleer hücrelerinde (PMN’ler; nötrofiller), tulatromisin (hücre ölümü ile programlanan) apoptozu ve apoptotik hücrelerin makrofajlar tarafından klirensini destekler. Proinflamatuvar aracılar olan lökotrien B4 ve CXCL-8’in üretimini azaltır ve antiinflamatuvar ve proçözümleyici lipit lipoksin A4’ün üretimini uyarır. Ketoprofen steroid olmayan anti-inflamatuvar ilaçlar grubuna (NSAll’ler) dahil bir maddedir. Ketoprofenin antiinflamatuvar, analjezik ve antipiretik özellikleri vardır. Etki mekaniz- ması tüm yönleriyle bilinmemektedir. Etkiler kısmen sırasıyla siklooksijenaz ve lipooksijenaz üzerine etki eden ketoprofen tarafından prostaglandin ve lökotrien sentezinin inhibisyonu ile elde edilir. Bradikinin oluşumu da yine inhibe edilir. Ketoprofen trombosit agregasyonunu inhibe eder.
Farmakokinetik özellikler:
Kombinasyon formülasyonu deri altı (s.c.) olarak 2.5 mg’lik tulatromisin/kg vücut ağırlığı dozunda uygulandıgında, plazmadaki maksimum konsantrasyon (Cmax) yaklaşık olarak 0.4 µg/ml’dir ve bu seviyeye dozlamadan yaklaşık 3 saat sonra ulaşılmıştır (Tmax). Pik konsantrasyonlarını sistemik maruziyette yavaş bir düşüş izlemiş ve görünür eliminasyon yarılanma ömrü (11/2) 85 saat olmuştur. Ayrıca, tulotromisin-ketoprofen kombinasyonunun deri altı (s.c.). enjeksiyonunu takiben, tulatromisinin AUCO-t değerinin sığırlar için tulatromisin 100 mg/ml’nin deri altı (s.c.) enjeksiyonu sonrasındaki AUCO-t değerine biyolojik olarak eşdeğer olduğu gösterilmiştir. Bileşiklerin ayrı ayrı uygulanmasına kıyasla kombinasyon için tulatromisin Cmax değeri hafifçe daha düşüktür ve absorpsiyon hızı azalmıştır. Ketoprofen ile ilgili olarak, kombinasyon ürününün uygulanmasını takiben, 3 mg ketoprofen/kg vücut ağırlığı dozunda ketoprofenin farmakokinetiği için flip-flop kinetik geçerlidir. Plazmadaki ortalama Cmax 2 µg/ml’dir ve bu değere ortalama olarak 4 saatte erişilmiştir. Ketoprofenin terminal yarı ömrüne yavaş absorpsiyon hükmetmekte ve 6.8 saat olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, tulatromisin-ketoprofen kombinasyonunun deri altı (s.c.) enjeksiyonunu takiben, tek başına bileşiğe kıyasla daha düşük bir ketoprofen piki konsantrasyonu ve daha uzun bir eliminasyon yarı ömrü ile birlikte absorpsiyonda bir gecikme olmuştur. Kombinasyon. ürünündeki ketoprofen iki enantiyomer olan S(+) ve R(-)’nin rasemik bir karışımıdır. In-vitro modeller S(+) enantiyomerinin R(-) enantiyomerinden 250 kez daha güçlü olduğunu düşündürmektedir. Sığırlarda R-ketoprofenin intravenöz dozlamasını takiben R-ketoprofenin S-ketoprofene dönüşümü oranının %31 olduğu bildirilmiştir.
Draxxin KP tulatromisine duyarlı Mannheimia haemolytica, Pasteurella multocida, Histophilus somni ve Mycoplasma bovis kaynaklı ateşle seyreden sığır solunum yolu hastalığının (BRD) tedavisinde kullanılır.
Draxxin KP enjeksiyonluk çözeltinin önerilen dozu deri altı yolla bir uygulama şeklinde 2.5 mg tulatromisin/kg vücut ağırlığı/gün ve 3 mg ketoprofen/kg vücut ağırlığı/Gün’dür (1 ml/40 kg vücut ağırlığı). 400 kg’dan ağır sığırların tedavisi sırasında doz bir bölgeye 10 ml’den fazla uygulanmayacak şekilde bölünmelidir. Doz aşımı ya da yetersiz doz uygulamasını önlemek için uygulama öncesi hayvanların vücut ağırlıkları mümkün olduğunca doğru olarak tespit edilmelidir. Tüm solunum yolu hastalıkları için, hayvanların hastalığın erken evrelerinde tedavi edilmesi ve enjeksiyondan sonraki 48 saat içinde tedaviye yanıtın değerlendirilmesi önerilir. Eğer solunum yolu hastalığı belirtileri devam eder ya da artarsa, ya da nüks meydana gelirse farklı bir antibiyotik kullanılarak tedavi değiştirilmeli ve klinik belirtiler düzelene dek sürdürülmelidir.
Tedavinin başlamasından 24 saat sonra yüksek vücut ISISI devam ederse, sorumlu veteriner hekim ek ateş düşürücü ihtiyacını değerlendirmelidir. Tıpa 20 sefere kadar güvenle delinebilir. Hayvan grupları tek bir seferde tedavi edilirken tıpanın aşırı şişmesini önlemek için şişenin tıpasına yerleştirilen bir draw-off iğne veya otomatik bir şırınga kullanın. Draw-off iğne tedaviden sonra çıkartılmalıdır.
ÖZEL KLINIK BİLGILER VE HEDEF TÜRLER İÇİN ÖZEL UYARILAR
Diğer makrolidler ile çapraz direnç meydana gelir. Makrolidler veya linkosamidler gibi benzer etki mekanizmasına sahip antimikrobiyaller ile es zamanlı olarak uygulanmamalıdır. Bu ürün antimikyobiyal koruyucu içermez. Ürünün kullanımı, hasta hayvandan izole edilen hedef patojenin tanımlanmasına ve duyarlılık testine dayanmalıdır. Bu mümkün değilse, tedavi hedef bakterilerin duyarlılığıyla ilgili yerel (bölgesel, çiftlik düzeyi) epidemiyolojik bilgilere göre uygulanmalıdır. Resmi, ulusal ve bölgesel antimikrobiyal ilkeler, ürün kullanılırken göz önünde bulundurulmalıdır. Ürünün prospektüste ve ürün özellikleri özetinde bulunan talimatlara aykırı olarak kullanılması tulatromisine dirençli bakterilerin prevalansını arttırabilir ve çapraz direnç (MLSB direnci) potansiyelinden dolayı diğer makrolidler, linkosamidler ve B grubu streptograminler ile tedavinin etkililiğini azaltabilir. Pek çok non-steroidal antienflamatuar ilaçlar özellikle yaşlı sığırlar ve genç buzağılarda gastrointestinal ülserasyonu tetikleme potansiyeline sahip olduğundan ürünün diğer antienflamatuar ilaçlar (NSAll’ler) veya steroidal antienflamatuar ilaçlar (örn. kortikosteroidler) ile eşzamanlı kullanımından tedavinin ilk 24 saatinde kaçınılmalıdır. Sonrasında NSAIl’ler ve steroidal antiinflamatuvar ilaçlar ile eşzamanlı tedavi yakından takip edilmelidir. Ketoprofen içeren ürünün yaşlı hayvanlarda veya 6 haftalıktan küçük hayvanlarda kullanımı sorumlu veteriner hekimin yapacağı fayda/risk değerlendirmesine dayandırılmalıdır. Potansiyel bir renal toksisite riski olabileceğinden, parenteral rehidrasyona ihtiyaç duyan dehidrate, hipovolamik veya hipotansif hayvanlarda kullanmaktan kaçının. Arter içi (i.a.) ve ven içi (i.v.) enjeksiyondan kaçınılmalıdır.
Gebelik ve Laktasyon Döneminde Kullanım: Tulatromisin ile sıçanlar ve tavşanlar üzerinde yapılan laboratuvar çalışmalarında teratojenik, fototoksik ve maternotoksik etki kanıtlarına rastlanmamıştır. Ketoprofen ile laboratuvar türleri (sıçanlar, fareler ve tavşanlar) üzerinde yapılan çalışmalarda teratojenik etkilere dair bir kanıt görülmese de fertilite, maternal toksisite ve embriyotoksisite üzerinde etkiler gözlemlenmiştir. NSAll’ler ve diğer prostaglandin inhibitörlerinin gebelik ve/veya embriyofetal gelişim üzerinde bilinen adverssınıf etkileri mevcuttur. Tulatromisin ve ketoprofen kombinasyonunun hedef türlerde gebelik ve laktasyon sırasındaki güvenliliği belirlenmemiştir. Yalnızca sorumlu veteriner hekim tarafından fayda/ risk değerlendirmesine uygun olarak kullanılmalıdır.
İSTENMEYEN ETKİLER
Deri altı uygulaması çok yaygın olarak kısa süreli bir ağrı reaksiyonu ve enjeksiyon bölgesinde 32 güne kadar kalıcı olabilen lokal şişkinliklere neden olabilir. Patomorfolojik enjeksiyon yeri reaksiyonları (geri çevrilebilir tıkanıklık, ödem, fibrozis ve hemoraji değişiklikleri de dahil) enjeksiyondan sonra yaklaşık 32 gün boyunca mevcuttur. Tüm NSAll’ler ile olduğu gibi, prostaglandin sentezini inhibe edici etkileri dolayısıyla, bazı bireylerde gastrik veya renal intolerans olasılığı da mevcut olabilir. İstenmeyen etkilerin sıklığı aşağıdaki kural kullanılarak tanımlanmaktadır: -çok yaygın (tedavi edilen 10 hayvanın 1’inden fazlasında görülen advers reaksiyon(lar)) yaygın (tedavi edilen 100 hayvanın l’inden fazla fakat 10’undan azında görülür) – yaygın olmayan (tedavi edilen 1000 hayvanın l’inden fazla fakat 10’undan azında görülür) – seyrek (tedavi edilen 10.000 hayvanın l’inden fazla fakat 10’undan azında görülür) – çok seyrek (izole vakalar da dahil olmak üzere, tedavi edilen 10.000 hayvanın 1’inden azında görülür).
Diğer diüretikler, nefrotoksik veteriner tıbbi ürünler veya antikoagulanlar ile eş zamanlı olarak kullanılmamalıdır. İlaç geçimliliği çalışmaları yapılmadığı için diğer veteriner ilaçları ile karıştırılmamalıdır.